gorsel
Ayvalık ve Cunda Adası09.11.2018
Ayvalık ve Cunda Adası

Yeşil ve mavi ne zamandan beri böyle güzel bilinmez ama Ege denizinin tuzlu meltemini içinizde hissettiren zeytin kokulu dar sokakları ve kendine özgün mimari yapısıyla Ayvalık ve onun yol arkadaşı Cunda Adası bölgenin taş işleme sanatının son derece iyi sergilendiği nadide rum evleriyle doludur.Özellikle Ayvalık ve Cunda yapılarında kullanılan sarımsak taşı uzun yıllar soğumaya bırakılan kireçten sağlanmaktadır.İç mimari projelerde de sık sık tercih edilen bu yapı malzemesi taşıyıcı maksatlı kullanıldığında kurşun ve ahşapla desteklenmiştir.Taş işçiliğinin aksesuarlarıda demir işçiliğinin yaşayan güzellikleri arasına girmiştir.Kapı tokmaklarından pencere pervazlarına kadar demirin dokunduğu her yer tıpkı evler gibi neoklasik dönemi yansıtmaktadır.Ağırlıklı olarak insan figürlerine yönelen rumların süslemelerde denizden ve bölgenin yapısından ilham aldığı görünüyor.Son yıllarda bölgedeki birçok yapı yeniden canlandırılıyor.Bu restorasyon sürecinin en önemli ve tarihi ileri taşıma adına en büyük paya sahip olan kurumu Anıtlar Yüksek Kurulu’dur.Kurum denetiminde birçok yapı restorasyon görmektedir.Bir yapının kaba inşaat diye tabir ettiğimiz bölümü o inşaatın %40 lık kısmıdır.Geri kalan %60 lık kısmı ince yapı diye adlandırılan detaylardan oluşmaktadır.Her ne kadar iç mimarlar olarak görsellik açısından dış cepheye müdahelelerde bulunsakda asıl iç mimarlık mesleğinin başladığı kısım ince yapı bölümünde başlamaktadır.Bu tip tarihi yapılarda gerek restorasyon gerekse yeni yapılandırmalarda dikkat edilmesi gereken en önemli husus özüne uygun mekanlar inşa etmektir.Bu asırlık yapılar nasıl bugünlere geldiyse bizlerinde görevleri bu güzellikleri yeni nesillere aktarabilmektir. 1873 yılında yapılan ve 2014 yılında Koç ailesi tarafından restore ettirilip hizmete açılan Taksiyarhis Kilisesi bölgenin en önemli ve en iyi restorayon görmüş yapıları arasındadır.Bu bölgede yapılaşan rum mimarisinin doğal çizgisini iç mekanlarda da kullanmak gerekmektediir.Taş , ahşap ve demir işçiliğinin ön planda olduğu bu tip projerlerde maalesef günümüzde her geçen gün tükenmekte olan zanaatkarlar baş rolü oynamaktadır.Mimarlık sanatın her dalıyla ilişkilidir bu yüzden yapılan projelerde dikkat edilmesi gereken husus bir konut veya bir mekan tasarlarken oradaki yaşanmışlıkları ve yaşanacakları göz önünde bulundurup insanların yaşam alanlarını kolaylaştıran kendi içinde yaşayan bir sanat mekanı gibi düşünülmesi gerekmektedir.Bölgede bulunan yapıların çoğu renk renk boyalı tarihi yapılardan oluşsada  kullanılan malzemelerin doğallığı ve asıl yapı malzemesi olan sarımsak taşının renk tonuyla alakalı uyum içinde kalması gerekliliğinden pastel tonlar tercih edilmelidir.İç Mekanda kullanılacak mobilyalarında olabildiğince yapay malzemelerden uzak doğal ahşap,taş ve demirden yapılmasına dikkat edilmelidir.Hoşçakal demenin çok zor olduğu tarihi Ayvalık ve Cunda Adası gerek mimarisi gerekse doğasıyla galiba Ege’nin en sevdiği dostu...

                                                                                                             iÇ MimaR  Baturay UÇAR




Etiketler : eskişehir iç mimarlık , istanbul iç mimarlık , izmir iç mimarlık , ayvalık iç mimarlık , cunda iç mimarlık , kütahya,bursa,konut,ofis,restaurant,mağaza, otel ,cafe,bar,dekorasyon, iç mimari ,proje,uygulama, tasarım 

Diğer Yazılar